İnsan.
İnsandan doğan.
İnsandan olan.
Olmamış
Olamayan
Yanıltan
Bozan.
Tahammülün sınırlarında
Nezaketin sonunda
Sabrın tınısında
Uzaklaş
ondan.
Alıntılar
Komsudan Alinan Onluk!
Kaliplarla ogrenirsin bir dili, oyle ogretilirsin. Tanidiklastirma cabalarinin sonucu olarak dogan kurallarla. Esnekligi olmayan ezbere kurallar ogretilir alfabeden hemen sonra. Cumlenin yapisi bozulmaz, once ozne gelir sonra bilmem ne.. Kural disi kalan her ifade kurcalar kafani, derinlemesine tararsin bildigin tum kurallari ama nafile.. Hicbir kaliba sokamazsin elindekini. Ogretilenler bir anda kaybeder tum anlamlarini…Sen kendi dilinde kurdugun milyonlarca devrik cumleye o denli alismisken, sarsilmaz kaidelerle ogretilen o dilin bir acigini yakalamiscasina sevinirsin bir parca ama cok surmez o sevinc… O kuraldisilik bile bir kuraldir cunku.
Matematikte 0 yutan elemandir, 1 etkisiz…ama sadece carpmada.. Once toplama ogretilir ama sadece pozitif sayilari toplarsin, sonra cikarma ‘8’den 10 cikmaz’ diye yerlestirirsin aklina, gider komsudan bir onluk alirsin cikaramayinca. Sonra biraz daha ‘buyudugunde’ artik 8’den 10’u cikarabilecegini soylerler… Kurallar degisir yine ya da sen kurallarin disina cikarilirsin bir anda.. Cunku o kadar ‘buyumus’ kabul edilirsin.
Hangi bolumde uzmanlasacagina sen karar verebilirsin belki ama ne zaman olacagina sen karar veremezsin. Nasilsa bir kural da onun icin vardir bilirsin, sen o karari verebilecek kadar ‘buyudugunde’ birileri senden daha iyi bilir durumun boyle oldugunu…
Icinden cikamadigin bir seyler oldugunda bilirsin ki o bir ‘kural’.. Aklin almadiginda bir cozumu bilirsin ki o bir baskasinin ‘formulu’…
Sonra insanlar senden ‘yaratici’ olmani beklerler, ‘girisimci’ olmani… Kurallari asmani ya da ‘yenilerini’ koymani…kim bilir…
Binlerce kuralin icinden siyrilip sadece kendi kurallarinla yasamayi ogrendigin gun, iste o gun, gercekten ‘buyursun’.
Simdi:
Cikarma islemini omrum boyunca komsudan alacagim onluklarla yapabilmek dilegiyle..
Because the night’
İçimin odalarından birinde
Kapı açıldı, hissediyorum
Sorumsuzca
Sorunsuzca
Kahkahalarla
Ve aşkla
Kilide giren anahtar sesi
Midemi döndürmeye yetti
Ufacık bir toz zerresi bile kalmadı
Yaşamım tümüyle silkelendi
Sanki-
Dünya yine baş aşağı
Yani
Gülüyor somurtkanlar
Ve -because the night
Dinliyor tüm sakinler
Özgür olsaydın eğer?
https://open.spotify.com/track/2spFiQwdO24fzTDpw5zFL9?si=wQeveK8GStatomFoNVszug
‘Sen iskeleye bağlı
fırtınalardan yoksun…
Tatlı rüzgara razı…’
Özgür olsaydın eğer? Tam şu anda, nerede, nasıl, kiminle ve ne yapıyor olmak isterdin? Hangi his dolardı içine, hangi düş konardı yüreğine?