Yanlış anlaşılmaktan korkmam ben. Beni, ta içimi, içimden geleni anlayamayacak kadar uzağımda olan insan beni yanlış anlamış, kırılmış, kırmış, kızmış, çekmiş gitmiş, umrumda değil ki! Önemlidir sözler, evet! Dikkat ister, özen ister evet ama en önemlisi samimiyet ister! Yanlış anlaşılmaktan korkmam ben ama samimiyetsizlikten, -mış gibi yapmaktan korkarım ben! Sen içinden geleni oturup düşünerek, binlerce tomurcuk veren yeşerebilecek dalları kesip budarken geç kalabileceğini düşünür müsün hiç? Hani geçen zaman geriye gelmezmiş ya bir daha, beyninin kalbinden ‘duygularını’ çalıp götürdüğü ve belki de bir daha asla cesaret edemeyeceğin kadar geriye ittiği o birkaç saniye hayatının geri kalanında senden ne gibi olasılıkları alıp götürdü, düşünür müsün hiç?
Diyelim ki şimdiye kadar düşünmedin, sence de şimdi tam sırası değil mi? Söyle, konuş, anlat.. Anlat ki diline değen her duygunla birlikte bir adım daha saflaş, bir adım daha yaklaş…