OLASILIKLAR

Yanlış anlaşılmaktan korkmam ben. Beni, ta içimi, içimden geleni anlayamayacak kadar uzağımda olan insan beni yanlış anlamış, kırılmış, kırmış, kızmış, çekmiş gitmiş, umrumda değil ki! Önemlidir sözler, evet! Dikkat ister, özen ister evet ama en önemlisi samimiyet ister! Yanlış anlaşılmaktan korkmam ben ama samimiyetsizlikten, -mış gibi yapmaktan korkarım ben! Sen içinden geleni oturup düşünerek, binlerce tomurcuk veren yeşerebilecek dalları kesip budarken geç kalabileceğini düşünür müsün hiç? Hani geçen zaman geriye gelmezmiş ya bir daha, beyninin kalbinden ‘duygularını’ çalıp götürdüğü ve belki de bir daha asla cesaret edemeyeceğin kadar geriye ittiği o birkaç saniye hayatının geri kalanında senden ne gibi olasılıkları alıp götürdü, düşünür müsün hiç?

Diyelim ki şimdiye kadar düşünmedin, sence de şimdi tam sırası değil mi? Söyle, konuş, anlat.. Anlat ki diline değen her duygunla birlikte bir adım daha saflaş, bir adım daha yaklaş…

Yalnız değilsin

Kendi dünyanın dışına adım attığında, gerçeklik hissini iliklerine kadar tadacaksın. Birinci tekilden kopacaksın ilk olarak ve sonra yavaş yavaş çoğulluğa yol alacaksın. Çok sesliliği ve çok sessizliği göreceksin. Kesişimi ve aykırılığı.. Hayatın boyunca biriktirdiğin tüm cümlelerin o kadar da öznel olmadığını göreceksin. Ve bileceksin ki yalnız değilsin.. Hiçbir zaman ‘yalnız’ değilsin…

dudağımı kanattım..

Baktım ,penceremden, kupamdaki kahvemi yudumlarken.İnsanlar vardı koşan, yürüyen, gülüşen, hatta öpüşen. İnsanlarıma baktım, çikolatamdan bir ısırık aldım. Mutluluğumu gördüm, hüznümü hissettim, açlığımı gördüm, telaşımı, yorgunluğumu… Sonra bir çocuk gördüm, çocukluğumu…Üç tekerlekli bisikletimden düşüşümü, annemi görene kadar ağlamayışımı… Ama annemi görünce acımı hissetmememe rağmen boğazım yırtılana kadar bağırışımı… Babamı gördüm, eve elinde ekmekle gelip annemin kucağındaki bana sarılan babamı… Sonra okuldan eve yürürken masumca en son hangi kitabı okuduğumu soran ilk sevgilimi gördüm.. Sonra elimde valizimle üniversiteye geldiğimi, gözlerimizdeki yaşları gördüm… Koca İstanbul’da Moda’nın kayalıklarında oturup çılgınlar gibi güldüğümü gördüm, dostlarımla…Sonra, sonra bir çığlık duydum, vahşeti gördüm. Küçük kızına çuvalmış gibi davranan bir baba gördüm! Kavgayı gördüm, dehşeti… Gece yarısı midye satarak para kazanmaya çalışan bir çocuk gördüm… Bebeğine sarılmış valizinin üzerinde oturan gözü yaşlı bir anne gördüm. Yaşlı bir amca gördüm, o beni göremezken, dünyamı göremezken, hamallık yapan yaşlı amcayı. Evinden kovulmuş bir genç gördüm, asabi, dünyama küfreden… Sevgilisinden ayrılmış, aldatılmış bir kız gördüm, dünyamı terk etmeye doğru giden. Bir hırsız gördüm, cüzdan aşırmaya çalışan.. İşinden kovulmuş bir baba gördüm, gözleri kırmızı olan… Baktım, penceremden,dışarıya…Kahvemi yudumlarken…’dünyamı’ gördüm… Dudağımı kanattım…

Hayaller

Hayalleriniz, onları unutmazsanız eğer bir gün mutlaka gerçekleşir.

Şimdi, unutmayacağına söz verdiğin bir hayal kurar mısın sevgili okur?

Hoşgeldin Ekinoks!

Ben döne döne dans etmeliyim

Bu gece ay bize gülümserken!

Beklenen an! Bahar geldi! Doğa uyanışa geçti, içimiz de öyle! Kıpırdıyor yapraklar, buzlananlar tozlananlar bir bir kendine geliyor sanki! Kapılar açılacak, gölgeler silinecek, pervasız geceler, sabah uyanınca göze giren gün ışığı… daha renkli bir dünya girecek göz bebeklerimizden!

Neden bilmem Ekinoks bende hep bir başka duyguyu uyandırır -29. ekinoksum ancak henüz bu duygunun adını koyabilmiş değilim:)-

Adını bilmesem de yarattığı ruh halini çok severim!

Ben bu bahar kendime bir söz veriyorum sevgili dostlar! An’ı kaçırma geyiğinden esinlenerek ben bu bahar kendime ‘kendimi’ kaçırmayacağıma dair bir söz veriyorum! Biraz daha ben bu bahar, daha az ‘onlar’ diyorum. İçimde açılacak onlarca kapıdan hangisi çağırıyorsa beni, ona koşacağıma, hevesimi ateşleyecek her eyleme gönüllü katılacağıma dair kendime söz veriyorum! Kalpten kanatlarımı takıp en çok kendime seyahat edeceğime dair kendime söz veriyorum!

Şarkıyı dinlerken, siz de ekinoksa bir selam çakıp, parmak uçlarınızda uzanıp bir söz verin kendinize! En çok kendimize verdiğimiz sözden cayarız bilirim ama bu bahar bizi sarsacakmış, sözümüzü tutmazsak kulağımıza asılacakmış diyorlar, ona göre:))

https://m.youtube.com/watch?v=4Ncsac3ywv0

Merhaba!

Merhaba dostlar merhaba!

Bal kavanozumdaki yapışıklıktan kurtarabildiğim bir iki parmakla bir iki kelam eklemeye geldim!

Kim miyim? Yolu hep karmaşık, sevgiyle çok bulaşık, aklı bazen karışık, paylaşmaya hep açık bir küçük insanım!

Yolum ne zaman dara düşse, kendimi satırlarda boğarım…

Ellerimle yaptığım her şeyi -elimin emeğiyle, en çok da gönlümün sevgisiyle- paylaşırız diye geldim.

Paylaşırken susmam- siz bana alışın, ben size diyerekten biraz konuşmaya geldim:)

‘Birbirimizin aynasıyız, birbirimize iyi bakalım a dostlar!’ dedim de geldim:)

Sadece eğlenelim gülelim diye değil, bazen de oturup ağlayalım ki içimiz açılsın diye geldim:)

Ben geldim, hadi siz de çıkın çıkın gelin de iki kelamla yollara düşelim!

Merhaba dostlar, merhaba!!!!

Me – Gel gizli gizli:)