Diyelim ki öyle.. Hadi kabul ettim diyelim, hadi inandım diyelim.. Hadi baktım gözünün içine, ‘tamam’ dedim diyelim.. Senin beni ikna etmene değil, kendi içimin, kendi benliğimin, içimdeki her bir hücrenin sesini, sessizliğini bastırıp zihnimi ikna etmesine izin verdim diyelim.. Hadi diyelim ki, kendime ihanet ettim, en sevdiğime yani… Hafızamı sıfırladım diyelim, istemediklerimi hatırlamayıp istediklerimi defterde tutacak kadar güçlüyüm diyelim.. Hadi oldu ya, tuttum elinden diyelim, kaldığımız yerden devam ettik diyelim.. Hadi benim kuş yüreğim tekrar havalandı diyelim, kanat sesleri duyuldu tekrar diyelim, cansız tarafları uyandı diyelim.. Dünya benim nefesimi duydu, duydu ve gülümsedi diyelim.
Peki sen, sen sevgili fesleğen, sen hücrelerine hükmedebilir misin?